TEKNİK ARI YETİŞTİRİCİLİĞİ
6.1. Arıcılık yapılacak bölgenin seçimi
Bitki florası devamlı ve zengin olan, zirai mücadele ilaçları kullanılmayan, rüzgar almayan, işlek yollardan uzak, yazın gölgeli kışın ise güneye bakan bir yer seçilmelidir. Kovanlar yağmur ve çamurdan etkilenmeyecek şekilde sehpalar üzerine konulmalı, arılığın yakınında temiz su bulunmalıdır. Bal veren bitki yoğunluğuna göre kovan koyulmalıdır. Korunga, yonca ve üçgül ekili bölgelerde 4 dönüme (4000 m²) bir kovan, narenciye sahalarında 2 dönüme 1 kovan, pamuk ve ayçiçeği tarlalarında 7-8 dönüme 1 kovan, akasya alanlarında 1 dönüme bir kovan, meyve bahçelerinde ise 4-5 dönüme bir kovan hesaplanmalıdır. Arılıklar arasında 2 km mesafe bulunmalıdır.
Arılarla çalışırken dikkat edilecek hususlar:
Kovanlar, arıların faal uçuşta oldukları ılık güneşli günlerde açılmalı, rahat çalışmak için hava ısısı 20 °C’nin üzerinde olmalı, giysiler temiz ve açık renkli olmalı, çalışırken maske takılmalı, körük yakılmalı, kovanı incelerken (larva ve arıları rahat görmek için) güneş arkaya alınmalı, giriş deliğinin önü kapatılmamalı, kovan açılmadan önce giriş deliğinden biraz duman verilmeli, yavaş ve sakin çalışılmalı, kontrol esnasında dışarı çıkarılan petekler dışarıda unutulmamalıdır.
6.2. Arıcılık malzemeleri
6.2.a. Kovan
a. İlkel kovanlar: Toprak, oyma ağaç (kütük), yarma ağaç, sepet, hasır veya tahta sandıkları halindeki ilkel kovanlar bazı arıcılar tarafından halen kullanılmaktadır. Sepet şeklinde olanlar içten ve dıştan, sandık şeklinde olanlar sadece dıştan çamur veya hayvan gübresiyle (genellikle sığır dışkısı) sıvanır. Bu işlem delik ve çatlakların kapanmasını ve dolayısıyla dış etkenlerden korunmayı sağlar. İlkel kovanlarda genellikle önde ve arkada birer kapak, önde bir uçma deliği bulunur. Bu kovanlara gerektiğinde müdahale etmek ve verimli arıcılık yapmak mümkün değildir. Arıcı kovana oğulu koyar, sonbaharda balını alır.
b. Modern kovanlar (Fenni kovanlar): Farklı ölçülere sahip olmakla birlikte esas olarak; dip tahtası, kuluçkalık, ballık, örtü tahtası, kapak ve çerçeveler gibi kısımlara sahiptir. Modern kovanların Langstroth ve Dadant-Blatt kovanı olmak üzere iki tipi bulunmaktadır. Sistemleri hemen hemen aynı, ölçüleri farklıdır.
Langstroth kovanı:
-Kuluçkalık ve ballık 10 çerçeveliktir,
-Kuluçkalık ve ballığın ölçüleri aynıdır,
-Gövde duvar kalınlığı 25 mm’dir,
-Florası uzun ve kışları hafif geçen bölgelerde kullanılır.
Dadant-Blatt kovanı (Şekil 2):
-Kuluçkalık ve ballık 12 çerçeveliktir,
-Ballık kuluçkalıktan daha kısadır, dolayısıyla çerçeve boyları da farklıdır, kuluçkalık çerçeveleri büyük olduğu için daha çok arı ve iş üretilebilir,
-Gövde duvar kalınlığı 30 mm’dir
-Nektar süresi kısa ve kışları ağır geçen bölgelerde kullanılır. Bu kovanların geniş olması kışlatma esnasında büyük önem taşır. Uzun süre kapalı kalacak olan arı kovanının havalandırılması daha kolay yapılabilir.
Modern kovanların özellikleri ve avantajları:
a. Kovan parçaları hareketli olduğu için açılarak muayene edilmeleri kolaydır.
b. Ana arının varlığı, arı miktarı, yavrulu peteklerin miktarı, kovanın polen ve bal durumu incelenerek kovanın kuvveti hakkında bilgi elde edebiliriz.
c. Eskimiş peteklerin değiştirilmesi, kuvvetli kovanlardan ballı veya yavrulu petek takviye edilmesi mümkündür.
ç. Ana arısı bulunmayan, ana arısı sakat, yaşlı veya hasta kovanlara diğer kovanlardan ana arı verebiliriz.
d. Kovanların verimini yönlendirmek mümkündür. Ana arı, arı, arı sütü veya bal üretebiliriz.
e. Zayıf kovanları birleştirerek kuvvetli kovan elde edebilir veya kuvvetli kovanları bölerek çoğaltabiliriz.
f. Yağmacılık veya hastalık yayma riski olmadan arı ailesini kolayca besleyebiliriz.
g. Temel petek ilave ederek arıların balmumu üretmek amacıyla fazla bal tüketmelerini ve bu sırada aşırı güç harcayarak hayat sürelerinin kısalmasını önleyebiliriz. Süzülen petekleri tekrar kovana geri vererek daha fazla bal üretebiliriz.
ğ. Ballı peteklerin petek balı şeklinde pazarlanması mümkündür.
Modern kovan imal ederken dikkat edilecek hususlar:
a. Kullanılacak kereste beyaz veya sarı çam olmalıdır,
b. Kereste kuru, fırınlanmış, budaksız ve çırasız olmalıdır,
c. Kovan dıştan beyaza boyanmalıdır,
ç. Mümkünse örtü tahtası yekpare olmalıdır, örtü tahtasının uygun bir yerinde havalandırma deliği bulunmalıdır,
d. Standart ölçülere dikkat edilmelidir, çerçeve yan çıtaları ile kovan duvarları arasında ve çerçeveler ile örtü tahtası arasında 8 mm’lik mesafe bulunmalı, kovan dip tahtası önden arkaya yükselen meyilli olmalı, çerçeve alt çıtası ile taban arasında önde 25 mm, arkada 15 mm mesafe olmalıdır,
e. Nakliyede kolaylık olması için kapak düz olmalı, üzeri paslanmaz, su geçirmez çinko veya sacla kaplanmalıdır, ön ve arkasında hava deliği bulunmalıdır,
f. Kovanın taşınması için gövdenin yanlarında tutma yerleri olmalıdır,
g. Gövdenin çerçeve kulakları ile temas eden iki kısmına çerçevenin kolaylıkla hareket etmesini sağlayan çember takılmalıdır, çerçeve kulakları meyilli olmalıdır,
ğ. Uçma çıtası üzerinde büyük ve küçük uçma delikleri bulunmalı, istenildiğinde değiştirilebilmesi için hareketli olmalıdır.
6.2.b. Körük
Arıcının kovanı herhangi bir nedenle açması ve muayene etmesi gerektiğinde, çalışmayı kolaylaştırmak, arıları sakinleştirmek ve fumigasyon şeklinde kullanılacak ilaçları uygulamak amacıyla duman üreten bir alettir. Bu amaçla genellikle kurumuş sığır tezeği, pamuklu bez, ağaç rende talaşı veya telis parçası yakılır. Pis ve ağır koku veren veya kükürtlü duman çıkaran yünlü bez, koyun talaşı vb maddeler kullanılmamalıdır.
6.2.c. Maske
Arıcının yüzünü korumak amacıyla kullandığı, şapka şeklinde giyilebilen ve başı tamamiyle örten, yüze rastlayan kısmı koyu renkli tül veya sinek teli olan, arıcıyı bunaltmayacak ve görüşünü engellemeyecek, gömlekli ve gömleksiz tipleri bulunan bir alettir.
6.2.ç. Eldiven
Elleri arı sokmasından korumak amacıyla genellikle arıcılığa yeni başlayanlar tarafından kullanılan eldivenler rahat çalışmayı sağlayacak, bilek kısmı kapalı ve arı iğnesinin geçmeyeceği kalınlıkta olmalıdır. Tecrübeli arıcılar hassasiyeti azalttığı için genellikle eldiven kullanmayı istemezler.
6.2.d. El demiri
Kazıyacak veya kovan açacağı da denilen, örtü tahtalarını açmak, çerçeveleri çıkarmak, balmumu, propolis veya döküntüleri kazımak, kovanı temizlemek, kuluçkalık, ballık ve dip tahtasını birbirinden ayırmak gibi çok amaçlı kullanılabilen, iki tarafı da keskin, demirden yapılmış bir alettir.
6.2.e. Fırça ve tüy
Kovanda çalışırken çalışılan bölgedeki arıları, zarar vermeden uzaklaştırmak amacıyla, yumuşak ve beyaz renkte kıllarla kaplı fırçalar veya hindi, kaz vb hayvanların uzun ve geniş kullanım yüzeyli kanat tüyleri kullanılabilir.
6.2.f. Çerçeve kalıp tahtası ve çerçeve teli
Çerçeve üst çıtası kalınlığında ve çerçeve büyüklüğüne göre yapılmış basit bir tahtadır. Temel petek bu tahta üzerinde çerçeveye geçirilir. Gürgenden olması ve kullanılırken ıslatılması gerekir. Çerçeve teli temel peteklerin çerçeveye tespitini sağlar ve bal süzme işlemi sırasında peteklerin kırılmasını önler.
6.2.g. Arıcı mahmuzu
Temel peteğin çerçeveye tutturulması sırasında çerçeve telinin temel petek içine batmasını sağlayan ortası oyuk ve dişli küçük bir tekerlektir. Isıtılarak kullanılır, fazla ısıtılırsa temel peteği eritebilir. Elektrikli olan tipleri de bulunmaktadır.
6.2.ğ. Arıcı bizi
Çerçeve telinin takılabilmesi için çerçeve yan çıtalarında delik açmaya yarar.
6.2.h. Mum eritme ibriği
Temel petek çerçeveye takılırken temel peteğin girdiği üst çıta yivine eritilmiş balmumunun akıtılmasını sağlayan, çift cidarlı bakır veya alüminyumdan yapılmış bir alettir. İçine petek parçaları ve artık mum kırıntıları konulur.
6.2.ı. Yemlik
Kovanda yeterli miktarda bal bulunmadığı zamanlarda arılara kuru veya sulu yem verilmesini sağlayan kaplardır. Yağmacılığı önler, ekonomiktir ve hastalık bulaştırma riski yoktur. Şurup vermek amacıyla genellikle kapağı ince çiviyle birkaç yerinden delinmiş cam kavanozlar veya çerçeveye takılmış plastik veya çinko kaplar kullanılabilir.
6.2.i. Ana arı kafesi
Ana arısı bulunmayan kovanlara ana arı vermek veya yaşlı ana arıları genç ana arı ile değiştirmek amacıyla kullanılan tahta çıta ve sinek telinden yapılan, çıtanın kenarında ana arının konulması veya çıkarılması amacıyla deliği bulunan bir alettir.
6.2.j. Ana arı ızgarası
Ana arının ballığa geçmesini ve yumurta bırakmasını engellemek amacıyla ballık ile kuluçkalık katları arasına konulan üzerinde 4.4 mm genişlikte delikler bulunan metal veya fırınlanmış tahtadan yapılmış bir ızgaradır. Bu ızgaradan sadece işçi arılar geçebilir, ana arı veya erkek arılar geçemez.
6.2.k. Erkek arı kapanı
Kovan uçma deliği önüne konularak erkek arıların veya yabani arıların kovana girişini veya ıslah çalışmalarında erkek arıların kovandan çıkmasını engelleyen basit bir alettir.
6.2.l. Polen kapanı
Arıların kovana getirdikleri çiçek tozlarını (polenleri) toplamak amacıyla kovan uçma deliği önüne konulan bir alettir. Bu aletten geçen işçi arıların arka ayaklarındaki polenler düşerek aletin alt kısmındaki bölmede toplanır.
6.2.m. Arı kaçıran
İki katlı kovanlarda, üst kattaki arıların alt kata inmelerini sağlayan ve üst kata çıkmalarını engelleyen bir alettir.
6.2.n. Sır bıçağı ve tarağı
Bal mevsiminde sırlı peteklerin süzülebilmesi ve ilkbaharda ballı peteklerin arılara yedirilmesi amacıyla sırları uzaklaştırmak veya bozmak amacıyla kullanılır.
6.2.o. Bal süzme makinası
Bal mevsiminde peteklerdeki balı süzmek amacıyla silindir şeklinde sac veya çinkodan yapılmış, içinde 2, 3, 4, 24 veya 48 çerçeve alabilen telli haznesi bulunan, bu hazneyi döndürecek mekanizmaya ve toplanan balların akacağı musluğa sahip büyükçe bir alettir. El veya elektrik ile çalışan tipleri bulunmaktadır.
6.3. İlkbahar çalışmaları
Kovanların ne durumda olduğunu ve hangi kovana ne gerektiğini, ana arının ırkını, yaşını, yumurtlama durumunu, kovandaki yavru ve ergin arı miktarını, bal ve polen miktarını ve hastalık durumunu göz önünde bulundurmak için kovan sicil kartları veya defterleri tutulur. Yine, ilkbahar muayenesinin yanı sıra ana arının varlığı ve performansının tespitiyle hastalık ve zararlıların teşhisi yapılır. Böylece gerekli tedbirler zamanında alınmış olur.
6.4. Zayıf kovanların birleştirilmesi
Bu işlemin amacı, anasız kovanları analı kovanlarla birleştirerek daha güçlü kovanlar oluşturmaktır. Zayıf kovanlarda yetersiz arı olacağından kışlık bal ihtiyacını dahi karşılayamazlar. Ayrıca ana arıyı da kış soğuğundan koruyamazlar ve çevreden gelen yağmacı arılara karşı da kendilerini koruyamazlar. Kovan birleştirme en çok sonbahar ya da ilkbaharda yapılır. Özellikle sonbaharda birleştirilerek kışın öldürücü soğuklarına dirençli kovanlar oluşturulmuş olur. Diğer birleştirme sebeplerinden biri de ana arı faktörüdür. Yani bir kovanda yeterince ergin arı olabilir. Fakat ana arı yoksa yine ana arısı olan bir kovanla birleştirilmesi gerekir.
Birleştirme öncesi her iki kovan tütsülenir ve hemen kovanlar açılır. Yavrulu çerçeveler tek bir kovanda birleştirilir. Arılar da bu kovanın önüne çırpılarak işlem tamamlanmış olur. Bir diğer metot ise birleştirilecek iki kovanı üst üste koymaktır. Üst üste konulacak kovanlardan analı kovan altta anasız kovan üstte olacak şekilde aralarına birkaç yerinden delinmiş gazete kağıdı yerleştirilerek birleştirilir. İki kovan arasındaki gazete kağıdını işçi arılar zamanla parçalayarak dışarı atmaya çalışırlar, birbirlerinin kokusuna alışırlar. Her iki kovanın da ana arısı varsa, ana arılar karşılaşır ve birisi ölünceye kadar dövüşürler. Gazete kağıdı konulmadan birleştirilmesi durumunda bazen her iki ana arı da ölebilir. Gazete kağıdı konulmadan birleştirme yapılacaksa; kovanın petekleri kovanın bir kenarına yanaştırılır, diğer kenarına diğer kovanın petekleri arılarıyla birlikte yerleştirilir. Aralarına ana arı ızgarası konulur, arılar üzerine şurup püskürtülür.
6.5. Arıların beslenmesi
Arıların kendi ihtiyaçlarını karşılamaları için kovanda 15-20 kg bal bulunmalıdır. Eğer kovanda yeterli bal olmazsa bu durumda suni olarak beslenmelidirler. Ölümlerin ilkbaharda çok görülmesinin sebebi açlık yani yiyecek yetersizliğidir. Bir de yavru verimi baharda artacağından kovan stok balının önemi büyüktür. Baharla birlikte nektar ve polen toplama başlar. Bu nektar akımına kovanın en iyi kadrosu ile girmesi istenir. Bu da çok sayıda genç işçi arı ile mümkündür. Nektar alım sürecine girmeden 4-5 hafta önce suni beslemeye başlamak gereklidir.
İlkbahar şurupları:
1. Bal kullanarak : 2 kg bal + 1 litre su veya
4 kg bal + 3 litre su + 1 kg şeker.
2. Şeker kullanarak: 1 kg şeker + 1 litre su veya
2 kg şeker + 1 litre su.
Hazırlanması: Önce su kaynama ısısına getirilir. Sonra ocaktan indirilip şeker ya da bal ilave edilerek karıştırılır. Şurup hiç bir zaman kaynatılmaz. Kaynatılırsa karamelleşme şekillenir ve karamel kokusu nedeniyle arılar şurubu yemezler.
Kovana şurup verme şekilleri:
1. Kovan dip tahtası uçuş deliğinin 10-12 cm gerisinden çıta ile bölünerek yemlik olarak kullanılabilir.
2. Dip tahtasında yemlik bulunan kovanlar kullanılabilir.
3. Gömeç yani petek yemlik olarak kullanılabilir.
4. Standart bir çerçeve ölçüsündeki yemlik şurupla doldurularak bir petek gibi kovana yerleştirilebilir.
5. Kapağı delikli cam veya çelik kavanozlar kovan uçma deliği önüne veya örtü tahtası deliğine yerleştirilebilir. Bu kavanozların kovan üzerine bir kat şeklinde konulabilen 8 lt kadar şurup alabilen plastik olanları da bulunmaktadır.
Her kovana yaklaşık olarak 4-5 litre şurup verilmelidir.
6.6. İlaç uygulamaları
Bahar mevsimine girerken arılara koruyucu ya da tedavi amacıyla ilaç verilecek ise şuruba katılarak verilmelidir. Önce şurup hazırlanır, soğutulur daha sonra vitamin veya ilaç ilave edilir. Varroa, yavru çürüklüğü, nosema gibi hastalıklarla erken mücadele, ancak bahar şurubu ile ilaçlama yapmakla mümkündür.
6.7. Arılarda yağmacılık
Çiçeklerin ve nektar alımının az olduğu bölgelerde sık görülen yağmacılık, bir kovanın arılarının başka kovanların hazır balların çalmasıdır. Kovanlar güçlü değilse bu tür saldırılara karşı kendilerini koruyamazlar. Yağmacı arıları bilmek oldukça zordur. Dikkat edilirse bu arılar; ürkek, diğer arılara dokunmadan kovana girmeye çalışan ve zaman zaman kaçma eğilimi gösteren arılardır. İlkbahardaki oyun uçuşları ile yağmacıların anormal uçuşlarını ayırt etmek gerekir. Bu oyun uçuşları güzel havalarda genç arılar tarafından yapılır. Bazen yağmacılık çok sakin gerçekleşir, herhangi bir arı kavgası olmayabilir.
Yağmacılıktan korunma yolları:
a. Kovan kontrolü hızlı yapılmalıdır. Şüpheli arılar varsa o gün kontrol yapılmamalıdır.
b. Bal hasadı sırasında çevreye bal bulaştırılmamalıdır. Çevreye eski gömeç ve mumlar atılmamalıdır.
c. Şurup uygularken çevreyi kirletmemelidir.
ç. Boşaltılan çerçeveler kovanlara akşamları yerleştirilmelidir.
d. Kovanlarda delik ve çatlaklar bulunmamalıdır.
e. Kovanlar uzun süre açık tutulmamalıdır.
f. Yağmacılığa uğrayan kovanların uçuş deliği daraltılmalı, yabancı arıların girişi engellenmeli ve arıların kovanlarını korumalarına yardımcı olunmalıdır.
g. Zayıf kovanlar birleştirilmelidir.
ğ. Kovanların yerleri değiştirilerek yağmacılar şaşırtılmalıdır.
6.8. Bal mevsimi
Bal, Mayıs, Haziran ve Temmuz aylarında alınır. Bu üç ay boyunca çok fazla nektar alımı olacağından arıcının çok dikkatli ve hazırlıklı olması lazımdır. Yani, bir kovanda yer kalmazsa veya yeterli petek bulunmazsa arıların getirdiği nektarın büyük bölümü ziyan olur ya da arılar oğul vermek isterler. Bol miktarda ballık bulunması arıların daha hızlı çalışmasına sebep olur. Üç dört gün içinde bir ballığı doldurabilirler. Ballıklar belli bir düzende ve gerektiği kadar verilmeli, dolan ballıklar hemen çıkarılmadan üzerine yeni bir kat ballık takılmalıdır. Eğer dolan ballık hemen çıkarılırsa bal olgunlaşmadan çıkarılmış olur. Arılar olgunlaşmış balın üzerini ince bir balmumu ile sırlarlar. Bu sırlama oluşmadan bal çıkarılmamalıdır.
Bal hasadı, bal mevsimi içerisinde ve kuraklık başlamadan yapılmalıdır. Yoksa yağmacılık kuraklıkla birlikte hat safhaya çıkar ve arılar arası mücadele artar. Bal olgunlaşmış ise hasadı yapılmalıdır. Eğer nektar alımı çok fazla ise 3/4 oranında sırlanmış olan petekler de olgunlaşmış kabul edilebilir. Çok zorunlu olunursa 1/3 düzeyinde bile hasat yapılmalıdır. Hasat sırasında çevreye bal bulaştırmamaya, hasat edilen ballı petekleri veya kırıntılarını ortada bırakmamaya ve kovanda yeterli miktarda kışlık bal kalmasına dikkat etmek gerekir.
Hasat yöntemleri:
1. Silkeleme ve fırçalama: Çerçeveler ele alınarak silkelenip fırçalanarak petek bal hasat odasına taşınır.
2. Arı kaçıran yöntemi: Arı kaçıranlar kovan örtü tahtasının ortasına ve hasat edilecek peteklerin üzerine yerleştirilir. Daha sonra kovan kapağı hafifçe aralanarak tütsülenir.
3. Asit tahtası yöntemi: Benzaldehit bütirik anhidrat gibi asitli maddeler beze emdirilerek kovan kapağının alt yüzüne yerleştirilir. Arılar asit kokusundan dolayı aşağıya inerler.
4. Arı üfleyici kullanma : Benzinle çalışan ve hızlı hava akımı sağlayabilen bir alet olduğundan ve arılara hiç zarar vermediğinden oldukça kullanışlıdır.
Bal süzme ve dinlendirme:
Süzülecek petek ve ballıklar önce süzme odasına alınırlar. Tüm çerçeveler çıkarılarak, petekler üzerindeki sırlar sır tarağı ya da bıçağıyla kazınırlar. Sırları açılan petekler süzme makinesine yerleştirilirler. Bu makinelerin santrifüj esasına dayanan bir mekanizması vardır. Bu süzme aletinin elektrikle ve insan gücüyle çalışan farklı modelleri vardır.
Süzülmüş peteklerde yine de bal bulaşığı kalmaktadır. Bu petekleri kuvvetli kovanlara vererek temizliğini ve tamiratını sağlamak, bir gün sonra da diğer kovanlara dağıtmak gerekir. Süzme makinesinden çıkan bal temiz değildir. İçinde petek parçaları, larvalar, arı ölüleri ve polen taneleri bulunabilir. Balın içindeki yabancı maddeleri uzaklaştırmak amacıyla sıfır numara tel elek kullanılır. Bal süzüldükten sonra bal dinlendirme kaplarına doldurulur ve pazarlanır.
6.9. Gezici arıcılık
Gezici arıcılık, kovanlardan alınan verimi arttırmak amacıyla yapılmaktadır. Bu yetiştiricilik şeklinde ilkbaharın erken başladığı bölgelerden başlanarak, zaman zaman çiçeğin yeni çıktığı bölgelere doğru bir hareket yolu izlenir, bu işleme genel olarak çiçek kovalamak adı verilir. Daha sonra kış yaklaşınca, kışları sert geçen bölgelerden güneye veya Ege bölgesine taşınarak arılar kışlatılır. Gezici arıcılık çok fazla itina ister. Özellikle coğrafi bölgelerimizin flora ve iklim özelliklerini takip etmek, uygun olan sıraya göre konaklamak gerekir. Çok gezen kovanların paraziter invazyonlar açısından devamlı olarak kontrolü gerekir.
Gezici ya da sabit arıcılık yapan kişilerin kovan taşırken dikkat etmesi gereken hususlar:
1. Kovandaki çatlak ve delikler onarılmalıdır.
2. Kovanlar yüklemeden önce tütsülenmelidir.
3. Kamyon, yükleme sırasında rölantide çalıştırılmalıdır.
4. Kovanlar dizilirken rüzgar boşluklar bırakılmalıdır.
5. Mola verilmemeye dikkat edilmeli, eğer verilirse araba yine rölantide çalıştırılmalıdır. Kovanlar üzerine su serpilmelidir.
6. Kovan uçuş delikleri hava alacak şekilde açık tutulmalıdır.
7. Kovan yükleme işlemi gece ya da şafakta yapılmalıdır.
6.10. Sonbahar çalışmaları
Arıcılığın işinin bir sonraki sezon devam edebilmesi için dikkat edilmesi gereken mevsimler sonbahar ve kış mevsimleridir. Sonbaharda bütün kovanlar tek tek incelenerek ananın durumu, stok bal düzeyi ve koloninin yetişkin arı miktarı gözden geçirilir. Kovanlar teknik açıdan incelenir. Delik, çatlak ve su geçirgenliği araştırılır. Ana arısız kovanlara ana arı temin edilir. Zayıf kovanlar birleştirilir. Sonbahar beslemesi yapılırsa arılar, yeni nesil genç arılar yetiştirir ve güçlü bir şekilde kışa girerler. Böylece bahara güçlü bir kadro hazırlanmış ve kış ölümleri de önemli ölçüde azaltılmış olur. Eğer kovan zayıf ise kış salkımı oluşturamaz ve soğuktan ölürler. Bu durumda kovan içinde bölme oluşturularak alan daraltılması yoluna gidilmelidir. Sonbaharda bal hasadı bittikten sonra hastalık ve parazitlere karşı mücadele yapılmalıdır. Nosema ve yavru çürüklüğüne karşı sonbahar şurubuna ilaç katılır. Varroa mücadelesi için tüm yavru gözlerinin açılması beklenir.
Sonbahar şurubunun hazırlanması: 1 lt su + 4 kg bal ya da
1/2 lt su + 1 kg şeker.
6.11. Kışlatma
Sonbahar muayenesinde bal bırakılması en önemli konudur. Her kovanda 20-25 kg bal ve 12,000-20,000 adet arıdan oluşan kovan kışı emniyetle geçirebilir. Arıcının yapacağı en önemli iş olan soğuk mücadelesi ise kovanın iç alanının daraltılmasıyla mümkün olabilmektedir. Kovan içi ısıyı; dış çevre ısısı, salkım çevre ısısı, kovanın yapısı ve kovan içi hava dolaşımı etkiler. Dış hava ısısı iyice düşünce arılar birbirlerine sokularak “kış salkımı” denilen topluluğu gerçekleştirirler. Kış salkımında ısı 14 °C’ye ayarlanır. Salkımın içindeki arılar ısı üretirken, çevresindekiler ısı izolasyonunda görev alırlar. Isı 7 °C’nin altına düşerse salkım iyice sıklaşır.
Kışları sert geçen yerlerde, kapalı kışlatma sistemi uygulanabilir. Bu amaçla kullanılacak yerin; rutubetsiz aydınlık ve havalandırılabilir olması gerekir. Isı derecesinin değişmemesi gerekir. Bu yere kovanlar taşınmadan önce uçuş delikleri tel kafesle kapatılmalıdır. Kışları karlı geçmeyen bölgelerde içeri almaya gerek yoktur. Ancak sonbahar bakımı ve beslenmesi çok iyi yapılmalıdır.
Dışarıda kışlatma sırasında bazen kovanların üzeri örtülerek soğuktan korunmaları gerekebilir. Böyle uygulamalarda uçuş deliklerini kapatmamaya özen gösterilmelidir. Kovanlar bol güneş gören, rutubetten korunan ve şiddetli rüzgar almayan bir yere dizilmelidir. Kovanlar muhtemel bir su baskınından korunmak amacıyla 30-40 cm’lik yükseklikte bir sehpa üzerine konulmalıdır. Ayrıca öne doğru meyil verilerek içinde oluşacak su ve nemin uçuş deliğinden çıkması sağlanmalıdır
Yorumlarınız Bizim İçin Değerlidir.
Yorum yapmayı unutmayınız.