besicilik

Besinin Kararlılığını Etkileyen Faktörler / Sığır Yetiştiriciliği

Besinin Karlılığını Etkileyen Etmenler

Besinin karlılığını etkileyen çeşitli etmenler aşağıda alt başlıklar halinde verilmektedir.
a. Hayvan Materyali
Sığırlardan üretilen et üç farklı kaynaktan sağlanır. Bu kaynaklardan damızlık dışı yaşlı inek ve boğalar, ekonomik ömürlerini tüketmiş olduklarından zorunlu olarak et üretimine hizmet ederler. Yoksa bunlara ağırlık kazandırmaya yönelik çabalar besi olarak nitelenemez. Çünkü böyle hayvanlar az ağırlık artışı sağlarlar hem de sağlanan artışın yaklaşık %90’ı yağdır.
Et üretiminde kullanılan ikinci kaynak genç dişilerdir. İster sütçü ister etçi ırklarla çalışılıyor olsun, ancak damızlık fazlası ve damızlık niteliği olmayan dişi hayvanlar kasaplık olarak kullanılırlar ve bunların da besi yetenekleri erkeklere göre düşüktür.
Et üretiminin esas kaynağı genç erkeklerdir ve besiciler de zorunlu haller dışında diğer hayvanları tercih etmezler. Erkek hayvanlar kullanılarak yürütülen bir besi çalışmasında, bunların ırkları, yaşları, kastre edilip edilmemeleri gibi faktörler karlılığı etkiler. Aşağıda hayvan materyali ile ilgili konular ayrı başlıklar altında ele alınacaktır.
b. Irk
Bir besi materyalinin değeri, hızlı gelişmesi ve bu gelişmeyi mümkün olduğunca az yemle yapmasına bağlı olarak artar. Türkiye’de Jersey ırkı dışındaki kültür ırkı sığırlar ve özellikle bunların yerli ırklarımızla melezleri uygun besi materyalidirler. Kültür ırkı melezlerinin saf kültür ırklarına göre sayıca daha fazla, daha ucuz ve daha dayanıklı olmaları onlara birtakım avantajlar da sağlamaktadır.
Yerli ırklarımızın, kültür ırkı ve melezlerine göre daha yavaş bir gelişme göstermeleri bir yana , bir kg canlı ağırlık artışı için daha fazla yem tükettikleri ve besi sonu ağrılıklarının daha düşük olduğu bilinmelidir. Bu konuda bir fikir vermek amacıyla, ülkemizde yapılmış denemelerden yararlanılarak çizelge hazırlanmıştır.
Çizelge : Türkiye’de bulunan farklı genotipden sığırların besi performansları Genotip Araştırma Sayısı Besi başı canlı ağır. (kg) Besi sonu canlı ağır. (kg) Günlük canlı ağırlık artışı (g) Esmer 6 144-228 327-400 1009-1526 Siyah-Alaca 8 175-343 320-525 905-1577 Simental 3 204-255 339-411 988-1355 Kültür Irkı Melezi 8 86-260 240-457 714-1366 Yerli 10 62-241 186-387 673-973 Çizelgede görüldüğü gibi kültür ırklarıyla kültür ırkı melezleri arasında büyük farklılıklar yoktur. Oysa yerli ırklar kültür ırkları ve kültür ırkı melezleriyle kıyaslandığında aynı şeyler söylenemez. Buna rağmen populasyonun büyük bir bölümünü oluşturan yerli ırklarımızı et üretimi açısından yok saymak da mümkün değildir. Kültür ırkı ve melezlerine göre gelişme hızı ve kapasitesi geri de olsa bazı koşullarda yerli ırklarımızla ekonomik üretim yapılabilir.
c. Yaş
Büyümenin hızı ve süresi genotiplere bağlı olarak küçük değişiklikler göstermektedir. Fakat hiçbir ırkta büyüme sürekli değildir. Sığırlar sahip olacakları en yüksek ağırlığın büyük bir bölümüne iki yaşına kadar ulaşırlar. Ayrıca ilk iki içindeki bakım ve besleme hatalarından kaynaklanan gelişme geriliğinin ileride giderilmesi oldukça güç, hatta bazı hallerde ileride giderilmesi oldukça güç, hatta bazı hallerde olanaksızdır. Bu iki önemli nokta göz önüne alınarak sığırların mümkün olduğunca erken örneğin 6-10 aylık yaşlarda besiye alınmaları önerilir. Böylece bakım ve besleme hatalarından kaynaklanacak gelişme geriliği engellenmiş olduğu gibi gelişmenin en hızlı olduğu dönem en iyi şekilde değerlendirilmiş olur.
Gelişme dönemini tamamlamış hayvanlar beside kas yerine yağ üretirler. Amacı et üretmek olan besi ile, semirtme diyebileceğimiz bu uygulama birbirinden oldukça farklıdır.
Beside genç sığırdan yararlanmanın bir avantajı da bir kg canlı ağırlık artışı için tüketilen yem miktarının düşüklüğüdür. Genç sığırlarda canlı ağırlık artışının yaklaşık %50-80’i kas olurken, yaşlı sığırlarda bu değer %10 civarındadır. Bunun aksine genç hayvanlardaki bir kg ağırlık artışının yaklaşık %18-20’si yağ olurken ergin sığırların sağladığı artışın %90’ı yağdır. Birim yağ üretimi için, protein üretiminde kullanılan yaklaşık yedi katı enerjiye ihtiyaç vardır. Bu, bir başka ifade ile, yaşlı hayvanın aynı miktar artış için daha fazla yem tüketmesi demektir.
Yaşlı sığırların canlı ağırlıkları fazla olduğundan, yaşama payı gereksinimleri de fazladır. Bu da yaşama payı ihtiyacını karşılayacak yem miktarının ve birim artışın daha fazla yemle gerçekleştirilmesine yol açar. Örneğin 150 kg canlı ağırlıkta besiye alınıp 450 kg canlı ağırlıkla kesime gönderilen bir hayvan söz konusu olduğunda, büyümeyi doğrusal kabul ederek, besi süresince ortalama 300 kg canlı ağırlığın yaşama payı ihtiyacı karşılanmıştır diyebiliriz. Oysa besi ağırlığı 300 besi sonu ağırlığı 600 kg olduğunda ortalama 450 kg canlı ağırlığın yaşama payı ihtiyacı karşılanmış olur. Bu haliyle daha ağır hayvanlarla başlatılan besinin maliyeti, diğer unsurlar anı bile olsa, yükselecektir.
Yönetimi görece daha kolay olan genç hayvanlarla çalışmanın bir başka avantajı da bu tip hayvanları, besileri tamamlandıktan sonra kısa süre ile de olsa pazar koşulları uygun hale gelinceye deki fazla bir ekonomik kayba yol açmaksızın elde tutabilmektedir. Ayrıca, belirli bir sermaye ile yaşlı hayvanlara göre daha fazla sayıda genç hayvan besleyebilmeyi de besiciler için bir avantaj olarak görmek gerekir.
Bunların dışında, ülke yem kaynaklarının uygun kullanımı açısından da genç hayvan besisi daha uygundur. Sığırların genç iken besiye alınmaları meraya bağımlı hayvan sayısını azaltacağından, doğal yem kaynakları üzerindeki aşırı baskı az olsa hafifletilmiş olacaktır.
d) Yem ve Besleme
Beside, hayvan satın alma bedeli dışındaki giderlerin yaklaşık %70-90’ını yem giderleri oluşturmaktadır. Beklenilen yararı sağlayabilmesi için, yemin içeriğindeki protein ve enerji ile mineral ve vitaminlerin hayvanın gereksinimini karşılayacak düzeyde olması gerekir. Aksinde, günlük canlı ağırlık artışı düşecek ve besi sonu ağırlığına daha uzun sürede ve daha fazla masrafla ulaşılabilecektir. Bunu önlemek için besi, hayvanların ihtiyaçlarını tam olarak karşılayan dengeli rasyonlarla yürütülmelidir.
Beside yemle ilgili olarak üzerinde durulması gereken bir konu da dengeli olmak şartıyla rasyonun ucuz ve kolay temin edilebilir hammaddelerden oluşturulmasıdır.
e) Bakım ve Yönetim
Bakım ve yönetim konusu, besi öncesi ve besi sırasında yapılacak işler olmak üzere iki alt başlıkta incelenebilir.
Besi öncesi yapılacak işler:
a. Besi yerlerinin dezenfeksiyonu, eksikliklerinin giderilmesi
b. Beside kullanılacak yemlerin temin edilmesi
c. Satın alınan hayvanların iç ve dış parazitlere karşı ilaçlanması ve salgın hastalıklara karşı aşılanması
d. Besiye alınan hayvanların canlı ağırlıklarının saptanması ve serbest barındırma uygulanıyorsa gruplamanın ağırlıklara göre yapılması
e. İşletmeye getirilen hayvanların 2-3 haftalık süreyle karantinaya alınmaları olarak sıralanabilir.
Besi başladıktan sonra hayvan alımı devam etmekte ise satın alınan her hayvan için, son üç maddedeki işler yapılmalıdır. Besi sırasında dikkat edilecek hususlardan önemli görülenler ise şunlardır:
a. Hayvanlarda tedirginlik yaratmak için yemleme mümkün olduğunca günün aynı saatlerinde yapılmalıdır.
b. Zorunlu haller dışında hayvanların yerleri değiştirilmemelidir.
c. Hayvanların günlük yem ve su tüketimleri yakından izlenmeli ve aksaklıklar en kısa sürede giderilmelidir.
d. Besi hayvanlarının sağlık durumları izlenmeli ve herhangi bir sorunla karşılaşıldığında en kısa sürede çözümlenmesi sağlanmalıdır.
e. Gelişmeyi izlemek için hayvanlar belirli zamanlarda, örneğin ayda bir, tartılmalı ve bu süredeki yem tüketimi hakkında bilgi sağlayacak kayıtlar tutulmalıdır.
f. Pazar sürekli izlenmeli ve arzulanan besi sonu ağırlığına en uygun zamanda ulaşmaya çalışılmalıdır.
Besi tamamlandığında ve hayvanların nasıl değerlendirileceğine karar verildikten sonra yapılacak iş, hayvanları herhangi bir zarar görmeden kesimin yapılacağı yere nakletmektir. Hayvan nakillerinde genellikle kamyonlardan yararlanılmaktadır. Fakat eğer varsa yük trenleri de uygun nakil araçlarıdır. İster kamyon ister trenle nakledilsinler, yolculuğun uzaması, ve yolculuk koşullarının uygun olmaması, nakliye kayıplarını arttırır.
f) Cinsiyet
Yapılan çalışmalar erkek sığırların hem kastre edilmişlere hem de dişilere göre daha uygun besi materyali olduklarını ortaya koymuştur. Gerçekten erkekler dişi ve kastre edilmişlere göre daha hızlı canlı ağırlık artışı gerçekleştirmekte ve yemden daha iyi yararlanmaktadır. Bir başka ifade ile belirli miktarda canlı ağırlık artışı sağlamak söz konusu olduğunda dişi ve kastre edilmişler kullanıyorsa daha fazla yeme ve daha uzun süreye ihtiyaç duyulmaktadır.
Erkekler kastre edilmişlere göre yaklaşık %10-15 daha fazla günlük canlı ağırlık artışı sağlarken, bir kg artış için de yaklaşık %10-15 daha az yem tüketmektedir. Kastre edilmişlere dişiler arasında da kastre edilmişler lehine olmak üzere erkeklerle kastre edilenler arasındakine benzer farklılıklar vardır.
Cinsiyet, elde edilen karkasın kalitesine de etkilidir. Erkeklerden elde edilen karkaslar, hem dişi hem de kastre edilmişlerin karkaslarından daha az yağ içermektedir. Karkasta kemik oranında, inekler ve yaşlı hayvanlar dışında cinsiyetin önemli sayılabilecek bir etkisi yoktur. Bu, 100 kg karkastan elde edilen kas miktarının erkeklerde yüksek olması demektir.
a. Vücut Yapısı
Irk özellikleri ve yaş dikkate alınarak değerlendirildiğinde hayvanların vücut yapıları, iskelet sisteminin gelişimi ve genç yaşlardaki bakım besleme hakkında önemli sayılabilecek bir etkisi yoktur. Bu, 100 kg karkastan elde edilen kas miktarının erkeklerde en yüksek olması demektir.
b. Besi Sonu Ağırlığı
Besinin karlılığını etkileyen unsurlardan etkileyen unsurlardan biri de besi sonu ağırlığıdır. Sığırlarda ırka özgü belirli ağırlıklardan sonra günlük canlı ağırlık artışı ve bu artışta proteinin payı azalırken, yem tüketimi ve artışta yağın payı fazlalaşmaya başlar. Zaman içerisinde günlük masrafların, günlük ağırlık kazancı ile karşılanmadığı bir noktaya ulaşılır. Bu, karlılığın azalması hatta besinin zarar etmesi demektir.
Uygun besi sonu ağırlığı doğal olarak ırklara göre değişir. Bunun yanında piyasanın talebi ve destekleme politikaları besi sonu ağırlığına etkilidir. Bütün bunlara rağmen Türkiye’de yetiştirilen kültür ırkı sığırlar için 500-550 kg, kültür ırkı melezleri için de 400-450 kg’yi uygun besi sonu ağırlıkları olarak kabul etmek mümkündür.
Besi sonu ağırlığını olması gerekenin altında tutmanın, üretim kaynağını kötü kullanmak bir yana, verimliliğin azalmasına da yol açabileceği unutulmamalıdır.

Yorumlarınız Bizim İçin Değerlidir.

Yorum yapmayı unutmayınız.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir