Balıkların Anatomik Yapısı Nasıldır? (Anatomi Ders Notları)

BALIKLARIN ANATOMİSİ

Balık: Yalnız su içerisinde yaşayan solunum için gerekli oksijeni solungaçları yardımı ile sudan alan yumurtlamayla
üreyen derisi çoğunlukla pullarla örtülü genellikle hava kesesi bulunan ve kalpleri iki gözlü omurgalı canlılardır.

Balıkların sınıflandırılması:

BALIKLAR;PİSCES
1.Üst sınıf:Agnatha (çenesizler)
Sınıf: Cephalopidomorphi
Altsınıf: Cyclostomata (yuvarlak ağızlılar)
2. Üst sınıf: Gnathostomata (çeneliler)
1.Sınıf: Chondrichthyes (kıkırdaklı balıklar)
1. alt sınıf :Holocephali (tüm başlılar-deniz kedileri)
2.alt sınıf :Elasmobranchii (keski solungaçlılar-Köpek balıkları-Vatozlar)
2.Sınıf : Osteichthyes (Kemikli balıklar)
1.Alt sınıf :crossopterygii (saçak yüzgeçliler)
2.Alt sınıf ipnoi (çift solunumlular-akciğerli balıklar)
3.Alt sınıf :Actinopterygii (diken ve ışın yüzgeçliler)

External Anatomy
BALIKLARIN DIŞ ANATOMİK YAPILARI

[Resim: ext-anat.jpg]
1:Balıklarda gövde şekli:
Balıklar gelişme süreçleri içerisinde farklı şekilleri girebildikleri gibi yaşama biçimleirne görede çevreye uyum sağlamışlardır.

a- yuvarlak ve torpido gövde şekliorso ventral kesitleri yuvarlak dorsal ve lateral görünümleri ise iğ veya torpidoya benzer.Palamut,orkinos,uskumru

b- yanlardan basık gövde şekli: Yanlardan her iki taraftan da az veya çok bastırılmış görünümdedir levrek

c- Üstten basık gövde şekli: Dorso ventral olarak basık yani yassı görünümdedir yayın

d- Üstten ve alttan kesikli gövde şekli: çütre

e- İnce ve uzun gövde şekli: Az ince ve uzun olanlara köpek balıkları normal ince ve uzunlukta oalanlara zargana çok ince ve uzun olanlarda yılan balıkları

2:Yüzgeçler (pinna)

A:Tek yüzgeçler (median yüzgeçler) Dengeyi sağlarlar ve manevra yapmada rol oynarlar sayıları birden fazla olamakla birlikte gövdenin iki yanında yer almamaları nedeniyle tek yüzgeçler adını alır

1- sırt yüzgeci (pinna dorsalis): Sırt bölgesinde median çizgi üzerinde yer alır balıklara göre sayıları değişir

2- Anal yüzgeç (pinna analis): Genellikle anüsle kuyruk yüzgeçi arasında yer alır vatoz balıklarında ve deniz iğnelerinde bulunmaz

3- Kuyruk yüzgeci (pinna caudalis): Gövdenin son bölümünde dikey olarak yer alır genellikle bir tanedir yuvarlak kesik uçlu çatal yarım ay çentikli ve sivri olan kuyruk yüzgeci köpek ve mersin balıklarında asimetrik şekilde olabilir

4- Yağ yüzgeci (pinna adiposa):Genellikle alabalıkgillerde bulunur ve çok küçüktür sırt yüzgeci ile kuyruk yüzgeci arasında yer alır

5- Yalancı yüzgeç (pinnule): hem sırt yüzgeci ile kuyruk yüzgeci arasında hemde anal yüzgeçle kuyruk yüzgeci arasında yer alır çok sayıdadır.

B:Çift yüzgeçler:
Median çizginin her iki yanında bilateral (simetrik) olarak yer alır

a-göğüs yüzgeci (pinna pectoralis):Solungaç açıklığının hemen gerisinde yer alır uçan ve kırlangıç balıklarında çok iyi gelişmiştir

b-Karın yüzgeçi (pinna ventralis):Gövdenin alt tarafında baş ile anal yüzgeçler arasında yer alır.Karın durumlu (abdominal) göğüs durumlu (thoracal)ve boyun durumlu (jugular) isimlerini alır.
Çift yüzgeçlilerin en önemli işlevi su içerisinde yüzeye doğru çıkma dipe doğru inme durma ve dönme gibi manevraların yanı sıra denge sağlamada azda olsa rol oynarlar

3-Gövde açıklıkları:

ağız solungaç yarığı ve anüstür balıklarda burun delikleri gerçek açıklık olmayıp birer çukur şeklindedir ve kapalıdır

a-Ağız:yaşayış ve beslenme şekillerine göre balıklarda ağzın konumu üç değişik şekilde görülür bunlar yukarıbakan (süperior)ortada yer alan uç durumlu (terminal) üst çene alt çeneye göre biraz daha uzamış ve aşağı durumlu(inferior)

b-solungaç açıklığı(apertura branchialis):balıklar aldıkları suyu solungaçlardan geçirdikten sonra solungaç yarığından dışarı verirler kemikli balıklarda birer adet kıkırdaklı balıklarda beşadet bulunur
Solungaç kapağı(opeculum):
Kemikli balıklarda solungaç boşluklarını örten ağız ve gözlerin her iki yanında yer alan ve 4 parça kemikten oluşmuş solungaç kapağı yer alır kıkırdaklı ve çenesiz balıklarda solungaç kapağı bulunmaz

c-anüs ve üregenital bölge:genellikle anal yüzgecin önünde yer alan anüs sindirim kanalının dışarı açılan son bölümüdür üregenital açıklık ise sidik ve üreme organlarının dışarı açılan son bölümüdür ve anüsün hemen gerisinde yer alır

4-Duyu organları:

a- Gözler: Baş bölgesinde bulunan gözler median çizginin iki yanında göz çukurlarında yer alır kalkan ve dil balığı gibi yassı dip balıklarında gözler tek taraflı (monolateral)olrak asimetrik şekilde yer alırlar
gözlerişn büyüklüğü ve dış görünümleri de balıkların bulundukları ortama ve yaşayış biçimlerine göre değişir

b- Burun: kıkrdaklı balıklarda başın ventralinde yer alır herhangi bir organla birleşmemiş olan burun delikleri küçük birer çukur halindedir koku alma işlemi ilgili sinirler yardımıyla sağlanmış olur kara hayvanlarında olduğu gibi solunumla alakası yoktur

c- Deri: Birkaç balık grubu dışında pullarla örtülüdür derini yüzeyi üst deriden salgılanan sümüksel bir madde ile kaplıdır bu madde deriyi koruduğu gibi kokusunu da verir gövdenin yüzeyini kaygan hale getirmesi nedeniyle sürtünmeyi azalttığı gibi ozmoz yoluyla suyun girişini engeller balığın üzerinde biriken zararlı organizmalar ve tahriş edici maddeler mukusun atılmasıyla gövdeden uzaklaşır.

Internal Anatomy
BALIKLARIN İÇ ANATOMİK YAPILARI

[Resim: fish-anatomy.jpg]

1-İSKELET
Balıklarda iskelet dış ve iç olmak üzere ikiye ayrılır.Dış iskelet gövdenin dış yüzeyinde yer alan yüzgeçler,deri,pullardır.İç iskelet ise kafatası,omurga,yüzgeç iskeletidir
a-dış iskelet
1-YÜZGEÇLER
yüzgeçlerin dik ve gergin bir şekilde durmaları radius(ışın) denilen çubuklar yardımıyla olur.yüzgeçlerden sadece yağ yüzgecinde (p. Adiposa)radius bulunmaz
bu ışınlar sert ve uçları sivri ise Sert radius veya diken radius adını alır. Bunlar parçasız olurlar dallanma göstermezler.eğer ışınlar yumuşak ve uçlara doğru dallanmış görünümde ise bunlar Yumuşak veya dallı radius adını alır kefal balıkları ve levrek balıkları gibi bazı gruplarda birinci sırt yüzgecinin tamamı sert ışınlıdır
Yüzgeçlerdeki bu ışınların sayısı türlerin belirlenmesi bakımından sistematikte önemlidir.Yüzgeçler,isimlerinin baş harflerinin büyük olarak yazılmasıyla gösterilir ve yanlarına sert radius sayısı Romen rakamıyla,yumuşak radius sayısı da normal rakamlarla yazışır.

Sistematikte kuyruk yüzgeçlerinin radius sayıları kullanılmaz.Bunun yanında caudal yüzgeçler,kuyruk omurları etrafında aldıkları şekillere göre üç tipe ayrılır.
a- Diphycercal (protocercal): En ilkel yüzgeç tipidir omurganın en son kısmı yüzgeci iki eşit kısma böler ve kuyruk sonuna kadar devam eder.
b- Heterecercal: Omurganın son ölümü,düz olarak devam etmez, yukarı doğru bükülmüştür.Yani simetrik değildir köpek balıkları vatoz ve mersin balıklarında görülür
c- Homocercal: İç iskelet yapısı bakımından simetri değildir.Hemen hemen bütün kemikli balıklarda bu yüzgeç tipi görülür.

2-DERİ: Gövdeyi tümüyle örter.Yapısı kemikli balıkların hepsinde aynıdır. Görevi gövdeyi dış etkilere karşı korumaktır. Derinin mikroskopik yapısı esas olarak iki tabakadan oluşur

Epidermis (üst deri):Çok katlı yassı epitel dokusundan yapılmıştır.Epidermis katında kan damarları bulunmaz.Bu katta mukus dediğimiz sümüksü maddeyi salgılayan kadeh hüreleri*(cellula caliciformis) vardır.Balılarda mukus salgınsın oluşturduğu koku kendilerine özgü kokulardır.Epidermiste mukus benzerinden deriye rengini veren renk maddeleri taşıyan hücrelerde vardır.

Dermis (asıl deri): Cutis’te denir.Derinin bu bölümlerinde bağ doku,kan ve lenf damarları,sinirler renk maddeleri,yağ maddeleri ve deriye ait duyu organları bulunur.deri iskeleti olarak ta adlandırılan pul,kemikçik ve dişler bu tabakadan yani alt deriden (dermis) kökenlerini alırlar

3-PULLAR (squama): Yayın,amerikan yayınları ve dokuz gözlüler gibi birkaç balık grubu dışında hemen,hemen balıların tümünde gövde pullarla kaplıdır.Derinin dermis tabakasından kökenini alan pullar genellikle birbiri üzerine çatı kiremitleri şeklinde dizilmişlerdir.Bir bölümü deri içine gömülmüş olan pulların dışında kalan kısmları geriye doğru yatık durumdadır.Bu diziliş iekli yüzme sırasında sürtünmeyi en alt düzeye indirir.Balıklarda 4 çeşit pul şekli görülür
Placoid pullar: Bu pullarda şekiller farklı olmakla birlikte genişlemiş yassı olan tabanları deriye gömülmüştür.Çengel gibidir üst epidermisten köklerini alan mine tabakası ile kaplıdır.Uzaktan gözle seçilemeyen bu pullar ancak elle dokunulduğunda fark edile bilir.Kıkırdaklı balıklarda özellikle köpek balıklarında görülür.Ayrıca çütre balıklarında da görülür.Söküp atmak zordur.
Ganoid pullar: Bunlara rhomboid (eşkenar dörtgen) pullarda denir.Şekilleri düzenli olmayan elmas veya baklava dilimine benzeyen pullardır.Tabanı deri içine gömülmüş olan bu pulların üzeri, kökenini dermis tabakasından alan gaoin maddesiyle kaplıdır.İlkel balıklarda görülür.Mersin balıklarında plaka şeklindedir.

Cycloid(yuvarlak)pullar: Oval veya yuvarlak bu pulların kenarları oldukça düzgündür alabalıklar sazanlar gibi bir çok kemikli balıklarda görülür.En yaygınıdır iki tabakalıdır ser ve yumuşak ışınlar bulunur.

Ctenoid (taraklı)pullar: cycloid pulların farklılaşmış bir şeklidir.Bu pullar genellikle sırt yüzgeçleri ser ışınlardan oluşan balıklarda görülür. Şekil bakımından farklı olan cycloid ve ctenoid pullar yapı olarak aynıdırlar.Pulların üst yüzeyinde,halka adı verilen kabartma çizgiler vardır.Halkalar bir yaşından önce oluşmaz ve ortak bir merkezde olarak pulun kenarına paralel bir şekilde oluşurlar.Bu pulda ki halkalar balığın ve dolaysıyla pulun büyümesine paralel olarak değişerek artar.genellikle iklim farklılıkları olan bölgelerde yaşayan balıklarda büyümenin hızlı olduğu ilk bahar ve yaz aylarında halkalar geniş aralaıklı ve tam olarak oluşurlar.Büyümenin yavaş olduğu kış mevsiminde ise halkalar sık aralıklı veya yarım olarak oluşurlar yada halka bulunmayan saydam bir bölge oluşur. Yıllık büyümenin sonunu gösteren bu bölgeye yaş halkası denir bu halkalar sayılarak balığın yaşı tayin edilebilir. Bu pul çeşitlerinden ayrı olarak cosmoid pullarda vardır ancak fosil türlerinde rastlanmaktadır.

4-BALIKLARDA RENK
deride bulunan renk hücreleri balığın rengini verir Renkler 3 ana renk v e gümüşi rengin karışmasıyla oluşur.renkler çeşitli hormonlar ve sinirlerin etkisiyle oluşur renkler daha çok hormonların etkisiyle ilgilidir. Besin çok önemlidir.erkek balıklarda renk daha canlıdır.hücreler ve verdikleri renkler :
1-melanophoreiyah(melanin)
2-xanthophorearı(xantin)
3-erythrophore:kırmızı
4-iridocyte:gümüşi
bu hücrelerin içerdikleri renk maddesi ışığın ve sinirlerin etkisiyle merkezde toplanırsa renk açık görülür.hücre içine dağılırsa renk koyu görülür.bu renklerin hücre sayısı sabittir.iridocyteler özel bir renk maddesi taşımazlar.balıkların pasif hareketler yaptıkları larva dönemlerindeki renkleri oldukça basittir.
Pelajik balıklar genç dönemlerinde genellikle saydam gövdeli olmaları nedeniyle ortamda görünmeyebilir.yılan balıkları leptocephalus dediğimiz larva dönemlerinde saydam görünümlü yani renksiz tatlısulara geçtiklerinde ise koyu esmer renk alırlar.
Balıklarda patolojik olarak ta albino denilen pigment azlığı sonucu genellikle açık sarı veya beyaz renklilikte olabilir.
b-iç iskelet
Balıklarda iskelet genellikle kemikten yapılmıştır.kıkırdaklı balıklarda iskelet kemikten daha az kalsiyum taşıyan kıkırdak dokusundan yapılmıştır.
1-baş iskeleti(cranium)
baş iskeleti,beyni ve duyu organları saran ve koruyan neurocranium ile çeneler,dil ve solungaçları destekleyen yayların oluşturduğu viscerocranium olmak üzere başlıca iki bölümden oluşur.

a- neurocranium: Beyninde bulunduğu merkezi sinir sistemi ile duyu organlarını içine alan ve koruyan kafatası bölgesidir.Neurocranium 4 bölgeden oluşur

–regio nasalis(burun bölgesi)
–regio orbitale(göz bölgesi)
–regio otica(işitme ve denge bölgesi)
–regio occipitale(ard kafa bölgesi)
Kıkırdak dokulu neurocranium’un ön ucunda genellikle rotsum adı verilen bir uzantı vardır.Uzunlukları türlere göre farklı olan bu oluşumun en uç gelişmesine Rajiformes (vatoz ) grubunda rastlanır

Kemikli balıklarda kıkırdağın yerini kemik almıştır.Bu kemiklerin bir bölümü kıkırdakların kemikleşmesi sonucu oluşmuş bir bölümü ise dermisten oluşan dermal kemiklerdir.neurocranumun alt bölümünde ön uçta vomer isimli kemik bulunur.Bu kemik ağız boşluğu tavanının bir bölümünü oluşturur ve alabalık gibi bazı balıklarda üzerinde dişler vardır.

b-viscerocranium:Çenesiz balıklardan dokuz gözlülerde viscerocranium ağız yüz ve dili destekleyen kıkırdaklarla solungaç bölgesinde derinin hemen altında yer alan sepet şeklinde tek parça kıkırdaktan oluşmuştur dokuz yaydan oluştuğu söylenebilir
Kıkırdaklı balıklardan vatoz ve köpek balıklarında visceral yaylar 7 tanedir bunlarda birinciyi oluşturan çene yayı üste üst çeneyi oluşturan her iki yayda palatoquatratum kıkırdağı ile altta alt çeneyi oluşturan her iki yanda meckel kıkırdağından oluşur.2. yay olan dil yayı yine her iki yanda olmak üzere üste hyomandibulare altta ise hyale kıkırdakları ile bunları birbirine bağlayan uç aynı zamanda dili destekleyen basihyaleden oluşur .Solungaç yayları kıukırdaklı balıkların çoğunda 5 bazılarında ise6-7 adettit.Bu solungaç yayları dorsalden ventrale doğru pharyngobranchiale, epibranchiale ceretobrachiale ve hypobranchiale ile en altta tek parça halindeki basibranchialeden oluşur
K emikli balılrda visceral yaylar 7 olmakla birlikte son solungaç yayı tam gelişmediğinden 6 adet olarak kabul edilir
Dil yayını izleyen solungaç yayları kemikli balıklarda 4 tanedir ve bir seri kıkırdak kemiğinden oluşmuştur.Solungaç yaylarınında yer aldığı solungaç boşluğunu operculum (solungaç kap) kapatır.Preoperculum operculum suboperculum ve interoperculum adında 4 parça kemikten oluşan solungaç kapağının en büyük kemiği operculum dur.

2- Omurga (columna vertebralis): Omurgayı oluşturan omurlar biçim yönünden gövde omurları ve kuyruk omurları olmak üzere 2 ye ayrılır.Merkez bölümü kemikleşmiş olan omurların genellikle ön ve arka yüzleri iç bükeydir
Omurgayı oluşturan her omurun dorsalinde omuriliği koruyan bir yay (arcus neuralis) vardır.Bu yayın hemen üzerinde yukarı doğru incelen sivri bir çıkıntı (processus neuralis dorsalis) vardır. arcus nauralisin içindeki her omurda bir kanal (canalis neuralis) vardır.Omurların ventralinde,dorsalindekine benzer yay ve çıkıntılar bulunur.Kuyruk bölgesi omurları dışındaki omurlarda kısa olan bnu alt çıkıntılar kısa olup buralara kaburgalar (costa) bağlanır .Kuyruk omurlarının merkezi bölümün ventralinde damarları koruyan bir yay (arcus hemalis) bu yayın altındada aşağıya doğru sivrinen birer çıkıntı (procesus spinalis ventralis) vardır

Kaburgalar ve kılçıklar:Omurga ile bağlantılı olan kaburgalar yuvarlak ağızlılarda ve deniz kedilerinde bulunmaz diğer balıklarda ise yalnızca gövde bölgesinde bulunan kaburgalar gövde omurlarının kısa alt çıkıntılarına bağlanırlar.Kaslar arası kemikler olarak ta kabul edilen kılçıklar kaslar arası bölmelerin (myoseptum) yatay iskelet bölmesi (septum horizontale) ile kesiştikleri yerlerde bulunurlar.

2-BALIKLARDA KASLAR
Hareket sindirim boşaltım ve duyu organlarında önemli işlevleri olan kaslar diğer omurgalılarda olduğu gibi 2 gruba ayrılır
Ana işlem bakımından istem içi ve istem dışı
Dokusal yapı bakımından Düz kaslar Çizgili kaslar ve Kalp kası olarak 3 gruba ayrılır
Bu kas gruplarından düz ve kalp kası istem dışı çizgili kaslar ise istem içi çalışır.
a- Çizgili kaslar: İskelet kaslarıda denir gövde ve kuyruk kasları baş kasları ve yüzgeç kasları olmak üzere 3 bölümde incelenir

I-Gövde ve kuyruk kaslar: Karın boşluğu dışında tüm gövde ve kuyruk bölgesinin deri ile omurga arasını dolduran kaslardır.Gövde ve kuyruk boyunca bölümlenmişlerdir her küçük kas bölmesine myomer kas bölümlerini birbirinden ayıran bağ dokudan yapılmış bölmelere de myoseptum denir. Myomer sayıları balıktaki omur sayısı kadardır.Myoseptumlar hem kas bölümlerini biribirinden ayırır hemde birbirine ve omurgaya bağlanmalarını sağlar.Kkıkırdaklı ve kemikli balıklarda her myomer yan dönmüşW harfi biçimindedir.Bu tür balıklarda gövdenin iki yanında horizontel bölme ile biri dorsalde epaxial diğeri de ventral de hypaxial kaslar olmak üzere 2 gruptur
Balıklarda ayrıca her iki yanda gövde ve kuyruk bölgelerinde derinin hemen altında diğer kaslardan daha koyu renkli birer kas uzanır siyah et olarak da bilinen yüzeyde ki bu kas (musculus lateralis superficialis) kan damarları ve yağ bakımından zengindir.Kuyruk bölgesinde iyi gelişmiş olan bu kas göğüs yüzgecine gelmeden son bulur
Gövde ve kuyruk bölgelerinde bu yan kaslardan başka dorsalde ve ventralde oratada ki dikey septumla 2 ye ayrılmış 2 kas grubu daha vardır.Bunlardan dorsaldekine musculus supracarinalis
Ventraldakine infracarinaris adını alan bu kaslar yüzgeçleri dikleştirmeye veya öne doğru çekmeye (protractor)ve geri yatırma (retractor) görevi yaparlar.

II- Baş bölgesi kasları : Balık grupları arasında çok farklı olan baş bölgesi kasları çeneli olanlarda göz kasları çene kasları dil kasları ve solungaç kasları olmak üzere 4 gruptur
Göz yuvarlağının her yöne hareketini sağlayan ve her gözde üçer çift olarak bulunan bu kasların bir çifti üst ve alt oblik (m. Obliquus dorsalis ve m. Oblixuus ventralis) kaslardan bir çifti alt ve üst rectus (m.rectus dorsalis ve m.rectus ventralis)kaslardan ve bir çifti de iç ve yan rectus(m. Rectus medialis ve m.rectus lateralis)kaslarından oluşur.
Çene kasları da başlıca üç gruptur.kemikli balıklarda üç grup kastan 1.sinin yerini kaldırıcı ve ayırıcı iki kas almıştır ikinci grup kas ağzın kapanmasını sağlayan m. Adductor mandibularis kasından ayrı olup avını ısırarak yiyen ve ezici dişleri olan balıklarda iyi gelişmiştir 3.süde alt çenenin iki yarımı arasında yer alan m. Constrictor ventralis kasından farklı olmayıp aynıdır.
Dil yayı bölgesi kasları köpek ve vatoz balıklarında büzücü özellikte iki kas olarak gelişmiş ,kemikli balıklarda bunların yerini kaldırıcı ve çekici özellikte olan beş kas almıştır
Solungaç kasları bölgesi ise solungaçların alt ve üst kısımlarında epibranchial ve hypobranchial
Kaslardan ibarettir kemikli balıklarda epibrachial kaslar solungaç yaylarının dorsal geri çekicisidir hypobranchial kaslarda omuz kemerini dil kemerine bağlar asıl brachial kaslar yaklaştırıcı (adductor) ve uzaklaştırıcı (abductor) görevi yaparak solungaç yapraklarının açılıp kapanmalarını sağlar

III-Yüzgeç kasları: Gövde kaslarındada belirtildiği gibi kemikli balıklarda dorsal ve anal yüzgeçlerde bunları dikleştirme (protractor) ve yatırma (retractor) görevlerini m.supracarinalis ve m.infracarinalisler yapar. Ayrıca yüzgeçlerin her ışını için birer çift aşağı çekici (deprressor) ve yine birer çifte kaldırıcı(erractor) kas vardır.
Kuyruk yüzgeci kasları caudal yüzgeç tipine ve balık gruplarına göre değişir.Homocercal yüzgeç tipinde son kuyruk omurlarının dorsal ve v entral dikenlerinden caudal yüzgeç ışınlarına dorsal ve ventral uzanan bükücü (flexor) kaslar vardır ayrıca kuyruk yüzgecini yelpaze gibi açıp kapamaya yarayan (interradial) kaslardsa bulunur

b-Düz kaslar :Bu kaslar istem dışı çalışırlar yani otonom sinir sisteminin güdümündedirler

c-Kalp kası :İstem dışı çalışan kalp kası dıştan içe doğru epicardium,myocardium ve endocardium olarak 3 kattan oluşur.Kendine özgü koyu kırmızı renkte oluşuyla diğer kas gruplarından ayrılır

Duyu organları

a-Dokunma duyusu: Balıklar duyu organları ile çevredeki fiziksel değişimleri algılarlar balıklarda bıyıkların da dokunma duyusunda rolleri büyüktür.Bazen uzunlukları balığın boyunu geçebilir. Bulanık ve derin sularda yaşıyan balıklarda besin aramada gözlerden çok bıyıkları rol oynar Yayın,gelin amerikan yayını familyalarında bıyıklar çok gelişmiştir.Bıyıkları iyi gelişmiş balılarda gözler genellikle küçülmüştür.Bu balıklarda bıyıklar duyu organı görevini yüklenmişlerdir.Ayrıca beslenme ve çevredeki tehlikelerden korunmalarında yardımcı görev yaparlar.

b- Yanal Çizgi (linnea Laterale):Yanal çizgi balıların her iki yanında deri altında bulunan ve solungaç kapağının gerisinden kuyruk bölgesine kadar uzanan,içi (mucus) benzeri olan endolenf sıvısıyla dolu bir kanaldır.(canalis linnea lateralis)
Yanal çizgiyi oluşturan pul sayıları balıklarad farklıdır.Bu pul sayıları balık türlerinin belirlenmesi amacıyla,sistematikte anahtar olarak kullanılır.Köpek balılarında yanal çizgi baş bölgesinde derinde yerleşmiş olduğundan dışarıdan belli olmaz .Kanal baş bölgesinde genellikle 3 e ayrıularak devam eder. Biri ;göz çukurunun üzerinden (canalis supra orbitalis) ikinci göz çukurunun altından (canalis infraorbitalis),üçüncüsü de alt çene ve solungaçların ön tarafından (canalis hyaman dibularis) seyreder
Kıkırdaklı balıklarda ;baş bölgesinde bu kanal sistemi ve sinir sistemiyle ilişkili ampul şeklinde keseler vardır.Bunlara “ampulla lorenzimi”adı verilir.Bu organlar ritmik sinirsel boşalmalarla gövde ısısının düşmesi ve yükselmesinde yavaşlatıcı görev yaparlar.

Yanal Çizginin görevleri
1-görme uyumunun bozuk olduğu sucul çevre uyuma yardımcı olmak
2-Su akıntılarının ve basınçlardaki değişimleri algılamak
3-çok alçak frekanslı titreşimleri algılayarak işitmeye yardımcı olmak
Küçük ısı değişimlerinin ve mekanik etkilerin algılanmasında yardımcı olmak

b- Koklama Duyusu :Balılarda koku ve tat alma duyuları için ayrı ayrı organlar vardır bu aorganların algıladığı uyarılar,ayrı sinirlerle beyin farklı merkezlerine gider.Koku alma duyusunun beyindeki uyarı görevini birinci çift sinir olan “Nervus olfactorius” yapar.koklama ve tat alma işlemi farklıdır.koku alma hem cinsini bulma açısından önemlidir. Koku alma duyusunu beyine ulaştıran “birinci çift sinir sinir”(Nervus olfactorius)” burun boşluğu içerisindeki koklama kapsülü ile bağlantılıdır.ağız ile göz arasındaki yer alan burun delikleri birer ana bölme ile ayrılmış ikişer delikten oluşmuştur.Burun boşluğu içerisindeki koklama kapsülü bulunur.Yüzme sırasındaki öndeki burun deliğinden giren su bu kapsule temas ederek gerideki delikten dışarı çıkar.Koku alam işlemide bu temas sırasında gerçekleşir.

c- Tat alma duyusu: Tat tomurcukları tarafından algılanan tat alma uyarıları genellikle V II. Çift sinir (nervus facialis) tarafından beynin medulla bölgesine ulaştırılır.Bu göreve az da olsa IX ve X. Çift sinirlerde yardımcı olur.Boaş bölgesinde bulunan tat tomurcukları daha çok dudak,ağız boşluğu,yutak ,burun epidermisi,baş derisi veya bıyıklarda yerleşmiştir.Dilin tat almada gör yok

d-Görme duyusu: Denizlerin derin bölgelerinde yaşayan balıklrda gözler küçülmüş,bazılarında ise körelmiştir.Az ışıklı bölgelerde yaşayan kimi balıklarda teleskop göz oluşmuştur.Ayrıca kalkan ve dil balıklarında gözlerin konumu diğer balıklarda olduğu gibi simetrik değilde asimetrik olarak tek taraflı (monolateral) yerleşmişlerdir. Göz yuvarlağı dıştan içe doğru sclena,chorioidi,ve retina olmak üzere başlıca 3 tabakadan oluşur. En dışta koruyucu bir tabaka olan scelana,yuvarlak ağızlarda bağ dokudan diğer balıklarda kıkırdak ve kemik dokularla desteklenmiştir.Selana katının altında yer alan chorioid tabakasının iç tarafı kan damarları bakımından zengindir dış tarafı ise pigmentlidir bu yapısal özelliği hem retinayı besleme hemde retinadan geçen ışınları clasabe etmesini sağlar. göz yuvarlağının arka bölümlerini saran choirioid tabakasıyla retinanın yerini gözün ön tarafında “iris” almıştır. Işığın göz içine girmesine olanak tanıyan gözbebeği pupilla vardır. İrisin büzülme ve genişleme özelliklerine uygun olarak pupila daralır veya genişler.
İrisle korneanın birleştiği yerde halka biçiminde bir bağ (ligamentum amulare) bulunur.kıkırdaklı balıklarda merceği içine doğru çekmeye yarayan bir protractor kas,kemikli balıkllardada geriye çekmeye yarayan bir kas (m.retractor lentis) vardır.Kemikli balıklarda geri çekme kası gözün iç yüzünde retinanın önünde orak biçimindeki çıkıntıya (proassus falcifamis ) bağlanmıştır.göz merceği bu bağlantılar yardımıyla hareket ederek başka bir deyişle retinaya yaklaşıp uzaklaşarak görme uyumunu sağlar.Mercek renksiz,saydam,sert, dokudan yapılmış olup damar ve sinirlerden yoksundur
Işığa duyarlı olan retinanın damar tabakasına bitişik olan dış katmanında siyah renkli melanin pigmentleri bulunduğundan bu tabakaya “siyah örtü”anlamına gelen “topetum rigrrum” denir.
Retinada ki pigmentli tabakadan içtarafa doğru şu hücre ışınları vardır.
*Işığı olan gömme hücreleri
*iki kutuplu hücreler
*Gongligon hücreleri
*Gongligon hücreleri nin optik siniri oluşturan lifler

Kemikli balıklarda aydınlığa ve karanlığa uyarlama geniş çapta retina da bulunan pigmentlerin ve görme hücrelerinin motorik hareketleri ile gerçekleşir.Görme hücreleri bir bölümü ışık yoğunluk farklarını algılayan “çomak hücreleri” diğeride renkleri algılayan “konik hücreler” olarak iki tiptir.
Görme hücrelerinden konik hücreler zayıf ışık durumunda önde çamak hücreler arkada yer alır.Kuvvetli ışıkta ise çomak hücreler önde yer alırlar.
Görme işleminde görev yapan bu sinir (nerrus opticus) ikinci çift beyin siniridir.

e- İşitme duyusu ve denge Organı : dış ve orta kulak yoktur yarım daire kanalları (canalis semicircularis) ve keseleri içinde “endoblant denilen sarımsı beyaz renkte bir sıvıyla doludur.kanal ve keselerden oluşan “iç kulağı”iki bölüme ayırabiliriz
1 Pars superior: üç yarım daire kanalıyla bunların açıldığı kese olan torbacık
2 Pars inferior (alt bölüm): Socculus (kesecik) ve legana’dır (yassı küçük şişe )Keseciklerin içinde CaCO3 tan yapılmış sert cisimler vardır.Bunlar kese içinde vertical (dik)olarak dururlar.Bunlara otolith (statalith) veya kulak taşı denir
otalitlere; keselerden →ultriculustokine Lapillus
sacculus’takine Sagitta
Legana’dakine Asteriocus denir

VIII . Çift sinir NERVUS ACUSTİCUS

Duyu hücrelerinden alınan sesleri beyne iletir.Otolitlerden en büyüğü “SAGİTTA” DIR.Bunların üzerindeki izler ve alacalı yüzeyler farklı balıklarda değişik şekil ve büyüklükte olduğundan büyüme halkaları gösterdiğinden balıklarda yaş tayininde de kullanılmaktadır.Köpek balıklarında kulak taşları küçük ve çok sayıdadır

h-Balıklarda Elektrik Organı: Cisimlerin yerlaerini belirlemede elektrik organlarından yararlanılır.Elektrikli yılan balığı,elektrikli torpeda balığı,elektrikli yayın balığı,kuvvetli elektrik ;Nil turna balığı,vatozlar zayıf elektrik meydana getirir. Elektrikli yılan balıklarında (Electrophorus) gövdenin iki tarafında baştan kuyruk ucuna kadar bant şeklinde ;Torpedolarda gövdenin iki yanında yüzgeç kanatları üzerinde Rajidae (vatoz) lerde kuyruk ucuna yakın omurganın iki yanında malepterıurus (elektrikli yayın balığı ) baş ve kuyruk hariç hemen tüm gövdeyi kaplar elektrikli organların oluşturduğu elektrik akımının gücü çeşitli balıklarda farklıdır

g- Balıklarda ışık organı : Işık organı özellikle kıyılardan uzakta açık denizlerde ve derinlerde yaşayan balıklarda görülür.Işık iki şekilde oluşabilir
I- Işık bakterileri ile: Bakterilerin oluşturduğu bu ışık süreklidir
II- Işık hücreleri ile: ışık organı balıkların besinlerini bulma savunma yapma bakımından çevreyi aydınlatma ve aşlerin birbirini tanımalarına yardımcı olur

h- Balıklarda zehir bezleri:
Balıklarda zehirbezleri mucus bezlerinin değişmiş bir şeklidir.Balıklar zehir bezlerinin beslenme amacıyla değil daha çok savunma amacıyla kullanılırlar.
Genellikle gövdenin dış tarafında yer alan bu bezlerin yapısı oldukça basittir.
Bazı balıkların kas,kan ve iç organları çeşitli yollarla memeliler üzerinde zehir etkisi yapar.
Balık gövdenin dış yüzlerinde çeşitli yerlerdeki zehir bezleri,özellikle opercullum dikeni,dorsal,ventral ve pectoral yüzgeç dikenleriyle kuyruk dikeni veya sırt derisinde bulunabilirler.
Dorsal yüzgeç dikeninde İskorpit (en riskli olanıdır
)

Yorumlarınız Bizim İçin Değerlidir.

Yorum yapmayı unutmayınız.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir