CARNİVORLARDA SİNDİRİM SİSTEMİ
Sindirim sistemi ağızla başlar ve anüsle sona erer. Vücut gelişmek büyümek hatta hayatta kalabilmek için bu maddelere ihtiyacı vardır. Bu maddelere besin maddesi denir. İşte sindirim sistemi besin maddelerini alınmasını, parçalanmasını, sindirilmesini bir takım değişiklilere tabi tutultuktan son işe yaramayan kısımlarının dışarıya atılmasını saplar. Hiç şüphesiz bu çeşitli işler için görevlendirilmiş birçok organ vardır. Bu organlar ağızdan anüse kadar uzanan yol boyunca, bir düzen içinde sıralanmışlardır. Belirli bir uyum içinde çalışırlar ve bir sistem oluştururlar. Bu organların, evcil memeli hayvanlarda, özellikle şekil bakımından bir birine hiç benzemedikleri görülür bu farklı durum ya organların üstlendikleri görev nedeniyle yada hayvanların özellikle beslenmeleri ile veya aldıkları besinlerle ilgilidir.
Sindirim sistemini oluşturan organlarından dişler besinleri koparmaya, parçalamaya ve onları küçük lokmalar haline getirmeye yaramaktadır. Dil önemli bir sıvı ve katı besinlerin ağza alınmasında, lokmanın oluşumunda ve hatta yutulmasında önemli görev almaktadır. Ağız boşluğunun hemen gerisinde yer alan yutak ve yemek borusu lokmaların mideye gönderilmesine yarar. Hayvan türleri arasında fevkalade değişiklik göstermesine karşın mide bir depo görevi üstlenmekte ve barındırdığı besin maddelerini belirli bir zaman aralıkları ile bağırsaklara iletilmektedir. Bağırsaklarda hem besin maddelerinin sindirilmesi işi tamamlanmakta hem de sindirilmiş maddelerin emilmesi gerçekleştirilmektedir. Sindirim sistemine dahi birçok bez mevcuttur. Bu bezler salgılarıyla sindirim işine katılırlar birde sindirim kanalının dışında yer aldığı halde sagılarını belirli bir kanalla bu sisteme veren bezler vardır. Yani sindirim sisteminin asıl organları;
• Cavum Oris (Ağız)
• Labia Oris (Dudaklar)
• Buca (Yanaklar)
• Dentes (Dişler)
• Palatum (Damak)
• Lingua (Dil)
• Pharynx (Yutak)
• Esophagus (Yemek borusu)
• Ventriculus-Gaster (Mide)
• İntestinum (Bağırsaklar)
1. İntestinum Tenue(İnce bağırsaklar)
2. İntestinum Crassum (Kalın bağırsaklar)
Sindirim sisteminin yardımcı organları ise;
• Tonsillae (Bademcikler)
• Glandulae Salivariae (Tükrük bezleri)
• Hepar (Karaciğer)
• Vesica Fellea (Safra kesesi)
• Pancreas (Pankreas)
CAVUM ORİS
Covum oris sindirim sisteminin başlangıcıdır genel olarak iki çene arasındaki boşluktur. İki dudak arasındaki yarık, rima oris ile dışarı açılır. Disk kemerleri vasıtası ile iki kısıma ayrılır. Biri dudak ve yanaklarla dış kemerleri arasında kalan küçük kısım vestibulum oris, diğeri diş kemerlerinin içinde kalan büyük kısım kavum oris proporiumdur.
Labia Oris
Labia oris, ağız boşluğu girişini sınırlandıran oluşumlarır. Üst dudak labia süperius ve alt dudak labium inferius olmak üzere iki tanedir.
Üst dudak alt dudaktan daima daha büyüktür. Equidse ve carnivorların dudakları uzun ve çok hareketlidir.
Alt dudağın alt kesiminde mentum denilen bir oluşum bulunur. Kas ve yağ dokusundan meydana gelen bu oluşum sadece equidede vardır.
DENTES
Dişlerin şekilleri ve yapıları ile hayvanların beslenme durumları arasında uygunluk söz konusudur bu nedenle herbivorların dişleri yumşak, carnivorların dişleri ise çok sert maddeleri parçalamaya uygun şekil ve yapı gösterir.
Memeli hayvanlar tüm yaşamları boyunca laktal ve permanent olmak üzere iki dentisyon gösterirler. Yani yaşamlarında bir defa diş değiştirirler. Kısacası memeli hayvanlar yaşamları boyunca laktal ve permanent olmak üzere iki dentisyon gösterirer hemde şekilve fonksiyon bakımından bir birinden farklı dört gurup dişe sahiptirler.
Tek tırnaklı hayvanların kesici dişleri mina köküntülü dişler gurubundandır. Tek tırnaklı hayvanların dişlerinde yılda yaklaşık 2mm. Lik bir aşınma oluşturduğuna göre, dişlerdeki bu değişikliklere bakarak hayvanların yaşları hakkında bir fikir edinilebilir.
Dişler fonksiyonlarına ve şekillerine göre 4 gruba ayrılırlar;
1. Dentes İncisivi (Kesici dişler)
2. Dentes Canini (Köpek dişler)
3. Dentes Premolares (Ön öğütücü dişler)
4. Dentes Molares (Arka öğütücü dişler)
Dentes Decedui Total Süt Dentes Permanetes Total Kalıcı
Equide 3 1 3 0 28 3 1 3 3 40
3 1 3 0 3 1 3 1
Carnivor 3 1 3 0 28 3 1 4 2 42
3 1 3 0 3 1 4 3
PALATİNUM
Palatunum , ağız boşluğunun tavanı yapar. İki bölümden oluşur. Biri önde bulunan sert damak palatinum durum, diğeri sert damağın arkasında yer alan yumuşak damak palatinum mollea’dir.
LİNGUA
Lingua, kas yapısında bir organdır tat almada , yutmada insanda aynı zamanda konuşmada fonksiyonu olan organdır. Ağız boşluğumnun tabanınta yer alır. İnsan ve kedide kısa ve geniş herbivorlerda dar ve uzundur. İki yüzü vardır. Üst yüzüne dorsun lingua, alt yüzünede facies ventralis lingua denir. Yan kenarınada margo ligua adı verilir. Dilin apex linguae, korpus linguae ve radix linguae denilen üç kısmı vardır.
PHARYNX
Pharynx, ağız ve burun boşluklarının arkasında, soluk ve yemek borularının giriş kısımlarının önünde yer alır. Huni şeklinde, muskulo memranöz bir organdır. Boşluğunda covun pharynx gelir. Ve bu boşluğun en geniş yeri üestte bulunur.
Pharynx üç kısıma ayrılır bunlar pars nasalis pharynx, pars oralis pharynx ve pars laringea pharynx’tir.
ESOPHAGUS
Esophagus, pharnx ile mide arasında uzanan, kassel, zarsel, boru şeklinde bir organdır. Başlangiıç sınırı cartilago cricoidea hizasında bulunur. Esophagus önce soluk borusunun üstünde yer alır boynun alt yarımında soluk borosunun soluna geçer ve bu durumda göğüs boşluğuna girer. Mediastinumda soluk borusunun tekrar üstünde yer alır. Aortanın sağında basis cordisi önden arkya aşar . hiatus esophagusdan geçer ve karı boşiluğuna girer ve hemen midenin cardiasında sona erer. Esophagus bu seyirine göre pars servikalis, pars thoracica ve pars abdominalis olmak üzere üç kısım gösterilir.
Tunika submucosa damar ,sinir ve bezde bulunur. Bu bezlerin salgı yemek borusunu kaygan tutar. Bezler equidede esophagusun başlangıcında ter almıştır. Köpekte ise organın tüm uzunluğumca bulunur.
VENTRİCULUS
Ventriculus, fgasteri, canalis alimentoriusun yemek borusu ile oniki parmak bağırsağı arasında genişlemiş, toba şrklindeki parçasıdır.
Atlarda mide epigastrium bölgesinde, orta çizginin solunda bulunur. En tipik özelliği cardia ile pylorusun bir birine çok yakın oluşu yani midenin kendi üzerine fazlaca kıvrılmasıdır. Bir başka özelliği midenin sol kesiminin saccus cecus ventriculi denilen bir kör kese şekillendirilmiş olmasıdır. Kutan bir mukoza ile döşeli olan bu kör kese gerek rengi dolayısı ile gerekse margo pilicatus denilen sutural bir çizgi ile glandular mukoza ile döşeli skimden ayrılmıştır.
At midesinin diğer bi özelliğide ostium cardiakum bölgesinde mide kaslarının bir papyon kıravat tarzında seyrederek bir sifinkter şekillendirilmesidir. Kas liflerinin bu şekilde seyirleri atların kusmalarına engel teşkil eder.
Köpek mideside epigastrium bölgesinde, orta çizginin solunda, küçük bir kısmıda sağ tarafa geçmiş olarak bulunur.
İNTESTİNUM
İntestinium sindirim kanalının pilerustan başlayıp anüste sona eren kısmı9dır. Barsakların gelişmesi türlerin beslenme durumlarına göre değişir. Bağırsakların uzunluklarıda türlerin arasıda değişiklik gösterir. Bağırsakların uzunluğu atçillerde vucu uzunluğunun 5 katı kadarıdır ve bu durumuyla en kısa bağısağa sahiptirlar.
Bağırsakların uzunluğu equidede 10 katıdır.
İNTESTİNUM TUNEA
İntestinium tunea barsakların mide ile kalın barsaklar arasında kalan kısmıdır. Önden kalın barsaklara doğru sırasıyla düodeneum jejeum ve ilum diye üç kısıma ayrılır.
Tek tırnaklı hayvanlarda düodeneum pars cranialisi yana yatmiş bir S şeklindedir. Bu S nin ikimcşi iç bükeyliği içinde pankreasın caput pankreatisi bulunur.
Etçillerde düodeneum parsdescendesi karnının sağ tarafında ve uzun bir mezo ile asıldığından karnın alt duvarında omentum ile örtümemüiş olarak bulunur.
İNTESTİNUM CRASSUM
İntenesium crassum, sindirim kanalının ince bağırsağın sol ucundan anüse kadar uzanan kısmıdır. Uzunluğu ortalama olarak köpekte 0,70 m atta 6-8 m kadardır görünüm ve yapısı ince bağırsaktan farklıdır. Şöyleki ince barsaklardan çok da geni,iş bir lümene sahiptir. Kalın barsakların başlıca göfevi su ve tuzun emilmesinin sağlamaktır.
Kalım barsaklar bir birini takip eden dört bölüm gösterir. Bu bölümler cecum, colon, rektum ve canalis analistir.
Cecum: tırnaklı hayvanlarda yaklaşık 1 m uzunluğundadır.
Colon: tırnaklı hayvanlarda colon, birbiri üzerinde yer alan U şekilnde iki barsak kıvrımı durumundadır.
Köpekte kolon colon escendes adı ile karaciğere doğru yükselir.
Rektum: atta 20-30 cm köpekte 5-7 cm uzunluğundadır. Pelvis boşluğunu tabanında sakral ve ilk kuyruk omurlarınının altında yer alır. Canalis analis ise dışarı açılır. Hiçbir kıvrım göstermediği için doğru giden barsak olarak tanımlanır.
Canalis Analis: sindirim kanalının en son ve en kısa kısmıdır. Rektumun devamıdır, anüs ile dışarı açılır.
HEPAR
Hepar , vücudun en büyük bezidir. Karın boşluğunun sağında ve ön tarafında bulunur. Köpekte ortalama 450 g ağırlığında koyu kırmızı renkte, atta 5kg merkepte 2,5 kg ağırlığında koyu mavimsi yahut morumsudur.
Karaciğerin iki yüzü vardır. Bunlar facies diaphagmatika ve fasies visseralistir. Fasies diapragmatica, karaciğerin ön yüzüdür. Diapragma nın durumuna uya dış bükey bir yüzdür. Orta kesimi hafifçe iç bükeydir ve bu küçük alan peritonla örtülmez bu peritonsuz alana area nuda denir. Karaciğerin üst kenarında diapragmatik yüzübn ortasına kadar derin ve geniş bir oluk uzanır ki bu oluğada sulkus renea cavae adı verilir.
Fasies visseralis organlara dönüktür, iç bükeydir ve düz değildir bi,raz sola arkaya ve aşaği donüktür. Kendisine yaslayan organlartın izlerini taşır. Equidede sağ trafta ve üste cecuyma ait bir iz, impresio cecalis görülür carnivorlarda impressio gastrikanin sağinda tuber omentale bulunur . tuber oamantale curvature ventriculi minorun iç bükeyliği içindedir. Ometum minusun hepara yapişma yerinin sonundadır. Fasies visseralisin orta kısmında enlemesine oblik , geniş bir yarık bulunur. Burası karaciğer kapısı, porta hepatistir.
At karaciğerinde sol lop, lobus hepatis sinister bir incicura inter lobalis ile kendi arasında iki loba, lobus hepatis sinister leteralis ve lobus hepatis sinister medialise ayrılır.
Köpek karaciğerinde incisura inter lobalisler cok derindir. İncicura inter lobalislerin çok derin oluşu hem köpek karaciğerininin önemli bir özelliğidir. Proc. Paoilaris köpekte mevcuttur.
VESİCA FELLA
Vesika fella, içinde konsantre safranın depo edildiği armut şeklinde bir organdır equidede mevcut değildir. Fundus ,corpus, collum olmak üzere üç kısımdan meydana gelir.
Fundus vesica fella safra kesesinin geniş olan dip kesimidir. Carnivorlarda karaciğerin alt kenarına yetişemez.
PANKREAS
Pankreas loblu, gri pembe renkli bi bezdir. Mide , karaciğer ve düodenum arasında yer alır. Karın boşkuğunun ön ve üstünde büyük kesimi orta çizginin sağında, küçük bir parçasıda sol tarafta bulunur.
Atta ortalama 450 g dır. Köpekte 30- 35 g
Yorumlarınız Bizim İçin Değerlidir.
Yorum yapmayı unutmayınız.